Cıcak. Teyliyim. Gözleyimin üstünde bi
ağıylık. Neydeyse biybiyine yapşıcak kiypikleryim. Hiç bi sey göyemiyoyum.
Hıysımdan tekmeliyoyum döyt bi yanımdaki duvaylayı. Baş paymağı çok kalın bi
el, tutmuş başımdan hababam çekiyoy. Ayasıya ısıyıyoyum baş paymağı, hiç oyalı
olmuyoy, dişim diş değil ki, hayt diye ısıyamıyoyum tabii.
Belki de bu el buydan daha cıcak yeyleye götüyecek beni. Beteyin beteyi vay
deyip diyeniyoyum, daynıyoyum, bıyakmıyoyum kendimi. Dayanıyım elbet. Eykek
adamım ben.
Üff. Ipıslağım teyden. El de teyledi. Çekiyoy çekiyoy bi yeye dek, aydından
bıyakıyoy. Sıkıysa bıyakmasın. Çıkmıyoyum buydan işte, oh ya çatlayın da
patlayın! Başım gene ilk yeyinde, fakat işin ucunu bıyakmaya gelmiyoy, el
benden inatçı. Sıkılıyoyum. İçim fena oluyoy. Neyden düştüm buyaya, bilmiyoyum
ki. Bu kocaman el sanki inceltti başımı, eyitti sanki ıslatayak kısacık
saçlayımı. Saçımız saç değil ki, ayva tüyü.
Bi evde tutsağım ben. Döyt tayafım kızgın kalın duvaylayla çevyılmış. Kalın ama
yumuşak. Kim yaptı bu duvaylayı? Beni buyaya nasıl soktulay?
Gok buydan hiç çıkmak. Gok kuytulmak. Yol gok. Tey kokusu hey tayafı tuttu.
Cıcağa, teye, şu koca ele, yumuşak üykünçlüğe sövmek geçiyoy içimden. Fakat
bilmiyoyum, bi tek sövgü bilmiyoyum. Zaten anlaşılmıyoy dedikleyim, çoğunun ben
bile annamıyoyum. Belki de ağzıma büyük geliyoy dilim, döndüyemiyoyum. Buydan
bi kuytulayım ilk işim sövmeyi iğyenmek olacak, sonya bi dilciye gidip
çektiyicem bu ağzıma büyük gelen dilimi.
Duvaylayın ötesine geçmek. Çıkmak bu hamamdan, öbüy tayafta olup bitenleyi
öğyenmek, çok şey istiyoyum...
Hey oydan tutma kafamı el oğlu el, içine geçiyiysin, göymüyoy musun kafamın
orası ne kadar yumuşak. Lan sana söylüyoyum, bıyaksana şu yumuşak yeyi be!
Bi uğultuya yaklaşıyoyum. Tükendim, kayşı koyamıyoyum. El benden daha güçlü...
Neydeyim? Ne istiyoy bu kocaman el benden? Aptal gibiyim. Gibisi fazla galiba.
Düşünmek bile olanaksız. Cıcak, boğucu cıcak. Üstümde giysi de gok, çıkayıp
feyahlayayım, hey nedense çıyılçıplağım. Biyden bi yel esiyoy elin tayafından.
Oh demek istiyoyum, ağzım açılmıyoy. Cıcaktan kuytulacağımı anlayınca çok
sevinip ve anlayıp emin elleyde olduğumu, kendimi koyveyiyoyum. Vıjjjt
kayıyoyum, vıjjjt kayıyoyum, uğultulay konuşmalaya dönüşüyoy:
- Havluyu getir.
- Oğlan oğlan!
- Sıcak suyu verin.
- Gaz lambasını şuraya tutsana sen!
- Kapatın şu kapıyı.
- Göbeğini kesin.
Kadın sesleyi bunlay. Hiç kaçıymam, doğuştan zampayayımdıy. Konuşmuş olmak için
konuşan kadınlayın sesleyi. Hep böyle geyeksiz işley mi yapay kadınlay? Soyulan
dolaşıyoy tepesi yumuşacık ufak kafamda, kendimden büyük soyu işayetleyi,
kocaman kadınlay dolaşıyoy.
Fıyt diye çıkıyoyum oydan. Oh! Gok aytık cıcaklamak. Teylemek gok. insanın
içine güven veyen beyaz yengin hüküm süydüğü bi yatak odası. İlk göydüğüm, hiç
göymediğim dedemin yesmi oldu, duvaydan bana bakıyoydu. Bi de baktım beyazlay
içinde bi kadın yatıyoy yatakta, benzi solmuş, gülümsüyoy gibi. Kocaman elli,
şişman bi kadının yüzünde göyevini yeyine getiymenin mutluluğu. Benden başka
heykes gülüyoy. Ulan açıkta bi şey mi vay yoksa? Ben odada en küçük vaylık, tek
eykek, iki gözüm iki çeşme. Neye uğyadığımı şaşıydım, bi hengâmediy gidiyoy.
Ama mademki düşünüyoyum, demek ki vayım. Yıkayın ulan beni aytık.
Kalemimin
Sapını Gülle Donattım, 2001
Ferhan
Şensoy - FerhAntoloji
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder