21 Şubat 2018 Çarşamba

Nazım Hikmet - Karımın İstanbul'dan Yazdığı Mektup

Not: Şiirin doğru halini bir yerde bulamadım, yazayım dedim. Kimsenin umru değil, doğru düzgün yazmak demek ki.

Nazım, Münevver'in İstanbul'dan yazdığı mektuptan o kadar etkilenir ki, şiir haline getirip bütün dünyaya armağan eder...



canım,
uzandığım yerde yazıyorum.
yorgunum pek.
aynada yüzümü gördüm, adeta yeşil.
havalar soğuk, yaz gelmeyecek.
haftada otuz liralık odun lazım,
başa çıkılır gibi değil.
sofada demin iş görürken,
battaniyemi aldım sırtıma.
camlar çerçeveler kırık,
kapılar kapanmıyor,
burada barınmamız imkansız artık,
taşınmalı!
ev yıkılacak üstümüze.
kiralar da pahalı mı pahalı.
sana bunları ne diye anlatırım?
üzüleceksin.
derdimi kime dökeyim?
kusura bakma.
ısınsa, iyice ısınsa ortalık ama
hele geceler.
bıktım usandım üşümekten.
rüyalarımda Afrika'ya gidiyorum.
Cezayir'deydim bir sefer.
sıcaktı.
alnımı bir kurşun deldi,
bütün kanım aktı,
ama ölmedim.
bana bir hâl geldi.
çok ihtiyarladığımı hissediyorum.
halbuki biliyorsun,
henüz kırkıma basmadım.
çok ihtiyarladığımı hissediyorum,
söylüyorum da,
söyleyince de kızıyorlar,
konferans dinliyorum herkesten.
her neyse bu bahsi kapat.
Paraguay halk türkülerini çaldı radyo.
bunlar dikenli bir yaprağın üzerine
aşkla, güneşle, insan teriyle yazılmış.
acı da, umutlu da...
bayıldım Paraguay türkülerine.
Adviye‘den mektup aldım.
beni çok göresi gelmiş,
beni hiç unutamıyormuş
şaştım da kaldım.
yıllardır,
sen memleketten gittin gideli,
ne kapımı çaldı,
ne bir haber yolladı hatta.
hatta sokakta karşılaştık.
bir bayram sabahı,
başını çevirip geçti.
en yakın arkadaştık!
ama arkadaşlık ağaca benzer,
kurudu mu,
yeşermez artık.
ben cevap yazmadım.
neye yarar?
evime bile gelse,
şimdi söyleyecek lakırdım yok.
düşmanlığım da yok elbet.
otursun güle güle,
zengin bir koca bulmuş
hastalıklı bir şeymiş adam,
manyağın biri.
halbuki Adviye ne canlı kadındır.
gidip baktım oğlumuza,
pembe, kumral, uyuyor mışıl mışıl.
yorganı açılmış, örttüm.
bir kara haber de verdi bu akşam radyo;
Irène Joliot-Curie ölmüş.
daha gençti, yıllar var
bir kitap okudumdu
ölenin anası üstüne yazılmış.
bir yerinde, iki kız çocuğundan bahseder.
satırlar gözümün önüne geldi-
sarışın iki yunan heykeli gibi- der.
işte bu çocuklardan biri öldü.
bilmem ki nasıl anlatsam,
büyük bilgin, büyük adam,
ama şimdi lösemiden ölen
o sarışın kız çocuğu da.
bu ölüm bana çok dokundu.
Irène Joliot-Curie için
ağladım bu akşam.
ne tuhaf,
Irène deselerdi, irène
öldüğün zaman
deselerdi,
İstanbullu bir kadın
hem de hiç tanımadığın,
ağlayacak arkandan deselerdi,
şaşardı.
kocası geldi aklıma,
bir mektup yazsam,
baş sağlığı dilesem
diye düşündüm.
adresini bilmiyorum ama
Paris, Frédéric Jolio-Curie desem
gider miydi?
bir de Fransız yazarı öldü.
gazetede okudum.
adını bile duymamışsındır.
çok ihtiyardı zaten,
üstelik de egoist,
sinik,
cenabet herifin biri.
her şeyle alay etmiş ömrü boyunca.
hiçbir şeyi, hiç kimseyi sevmemiş,
bir köpeklerle kedileri,
ama yalnız kendininkileri.
mülakat vermiş ölmeden birkaç gün önce.
ölümü alaya alıyor aklınca.
ama belli dehşetli de korkuyor.
resmi de var.
büyükannemizi erkek yap,
tepesine bir takke köy,
işte herif.
korkunç bir yalnızlık içinde sıska bir ihtiyar.
ona da acıdım,
belki büyükannemize benzediğinden,
belki de yalnızlığına.
acıdım.
ama aynı acıma değil elbet.
açıyorsun Irène Curie'ye,
çocuklarını düşünüyorsun, kocasını,
ama daha çok dünyaya acıyorsun,
büyük bir insan öldü diye.
sana bir müjdem var;
okumayı öğreniyor tembel oğlun.
epeyi söktü kerata.
tut, koş, kitap, kalem, çanta....
mükemmel değil mi?
her harfi bir şeye benzetiyor;
a bir evmiş,
b göbekli bir adam,
t bir keser.
ödüm kopuyor tembel olacak diye.
hep ona iş yaptırmak istiyorum.
kız olsaydı kolaydı.
kadınların her yaşta
her iş gelir elinden.
ama beş yasında bir oğlan,
ne iş becerebilir?
ah bir ısınsa havalar..
ısınacak.
uzadıkça uzadı mektubum.
kendine iyi bak,
bana hemen cevap ver.
beni unutma.
bana hemen cevap ver,
akıllıdır Münevver,
nasıl olsa, ne yapıp eder,
falan filan diye kendini avutma.
sensiz perişanım,
beni unutma.
kendine iyi bak.
gözlerinden öperim canım.
güzel geceler.
kendine iyi bak.
bana hemen cevap ver,
dertlerimi aklında tutma,
unut.
beni unutma..

Hiç yorum yok: